20 Şub 2012

Güneş Kar Topluyor


       Okuldan çıkacak olmanın heyecanı sarmıştı beni. Hem de ders saatinde. Yerde kar, havada güneş vardı. Sınıf öğretmenimiz izin almıştı müdürden. Eğer bu ders uslu durursak, önümüzdeki ders okul kapısının karşısındaki parkta kartopu oynayacaktık. Çünkü burası sapa bir yerdi ve diğer sınıflar oynadığımızı görüp heves etmezlerdi. O ders uslu durduk. Durmadığımız anlarda büyük ihtimalle sınıfımızın aptal kızları gerekli uyarılarda bulunmuştur. Ya da öğretmenimiz bizi bununla tehdit etmiştir. Hatırlamıyorum.. Sonra çıktık. Kartopu yapmayı arkadaşlarım kadar iyi bilmediğimi fark etmiştim. Sürekli “vurulacak olmak” tehlikesiyle yaşamak beni yormuştu. Tıpkı, saklambaç oynarken yaşadığım o gerginlik gibi, bu oyun da beklediğim kadar hoşuma gitmemişti. Süremizin yarısı tükenmişti. Yani, yirmi dakikadan az bir süre içinde tekrar sınıfımızda ders dinliyor olacaktık. Güneş iyice gerindi. Gerinirken karnı açıldı. Koşturmacayı da dahil edince sıcak basmıştı. Herkes kar tatili olsun istiyordu. Ama güneş eritiyordu isteğimizi. Bu hayal kırıklığımı öğretmene şikayet etme ihtiyacı hissettim; “Öğretmenim çok güneş çıktı. Karlar eriyor!” “Olsun. Daha çok kar yağar… Bak; güneş kar topluyor”. Anlam verememiştim "Nasıl?" "Şimdi güneş kar toplayacak ki yarın tekrar daha çok yağsın".
         Umudumu kaybetmemeyi o gün öğrendim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder