23 Mar 2013

"demişken diyelim ve öyledir;"


                Aklıma gelir gelmez sevdiceğimle paylaşmıştım, dizenin kendi içindeki hatırına da değinmek istiyorum Seyyidhan Kömürcü’ye.

                Şimdi çok saçma bir yerden girişimi yapabilirim: Genellikle hamur işi yemekler yiyorum ve ayda-yılda bir hamur işi olmayan şeyler yeme imkânı bulduğumda “kendimce” bir ziyafet çekiyorum. Tabi bir yandan da alınacak kilolar, çok yemenin vicdanı geliyor sağrımdan. O zaman da kendimi çok sevdiğim şu dizelerin; demişken diyelim ve öyledir; devşirmesi ile avutuyorum; “yemişken yiyelim ve öyledir;”…

                Seyyidhan Kömürcü sevdiğim bir şair. Kanımca Selahattin Yolgiden ile birlikte kuşağının, demişken diyelim ve öyledir; yeni kuşağın en iyi şairleri. Selahattin Yolgiden’le ilgili de bir şeyler karalamak isterim bir gün ama o gün bugün değil zira onun bir kitabı muhtemelen arabamdaki kolide duruyor. Daha evvel Andy Warhol’la ilgili de yazacağıma değinmiştim fakat kitabını okuduktan sonra dünyaya bakışından dolayı kendisinden o denli soğudum ki yeltenmedim bile.

                Kömürcü’nün müthiş bir tavrı var. Son kitabı “Dünya Lekesi” ile ilgili görüşlerimi zaten sözlük kanalıyla belirtmiştim. “Çok şöyle” “Çok böyle” diye anlatmak istemiyorum. Kömürcü bir şair ve anlatıyor işte… Onun yerine bir şiirini paylaşayım burada. Hemen şu beylik cümleyi de ekleyeyim; bazı dizeleri çok sert vuruyor:

SİNEM
                            Refik için; annesinin hatr'ına

yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor
güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş, inanmazdım
herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki,
kalbini özenle kırmışsın bütün eşyanın, ummazdım

incirin öte hatrı suyun kuşkusuz fikriyle üzgünüm
dilemiştim ki en çok kar yağmasın bu kış
bu kış kalp suyumla ıslanmasın yastık!
dilemiştim ki yoktur aşk
bu mutlak hasar bu mükemmel hata
bu belki mümkün bir kusurdur sinemdeki
ama ödü varsa umru da var insanın ayarı gibi
anladım sanki: devlet neden şarap kullanmaz
neden en uzun suya en sessiz uzanır yüzün
neden en çok üzülmüş üzümün adı şaraba çıkar

sonra madem insan kal adında bir beladır
insan dalgın bir belgedir kendisiyle hayat arasında
neden eve dönmekten ibarettir hayat
neden bazen simsiyah bir doğruyla denilir:
devletin ve Allah'ın en iyi fikridir kış
bütün evlerin en mükemmel hatasıdır baba

başka incirin yarasını başka incir de bilmez gibi
talandır bu herkesle herkes olmak
kopan umur ufalan ödün adıyla
iki lekenin birbirine dağılmasına sadece aşk mı denir
diğer zeytinin diğer zeytine fethi gibi
dilerim herkesin vaktiyle adı sinem olan uzun bir yasa değer eli
sinem!

o kadar
o denli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder